7 Ekim 2009 Çarşamba

NİL KARAİBRAHİMGİL DE ''HAYAT MÜZİK'' DEDİ.. AHMET ERTEN'İN KONUĞU OLDU..

Bedava Müzik Alanı


Farklı tavrı ve tarzı ile müzik sektörüne ayrı bir dinamizm getiren,birbirinden farklı renklerini tüm içtenliğiyle dinleyici ile buluşturan Nil Karaibrahimgil Ahmet Erten’le Hayat Müzik sayfalarının konuğu oldu..Son albümünden renkli kişiliğine hatta Simpson’lara kadar her şeyi konuştuk.

‘’TANIMADIĞIM HERKESİ ARTIK TANIYORMUŞUM GİBİ…’’

Her albümde farklı bir konseptle farklı bir dünyaya davet ettiniz dinleyenlerinizi..Kimi Her albümde farklı bir konseptle farklı bir dünyaya davet ettiniz dinleyenlerinizi..Kimi zaman Nil Fm’e kimi zaman Nil Dünyası’na..Son olarak ‘’ Nil Kıyısında’’ buluştuk..Albüm her zaman olduğu gibi yine büyük ilgi gördü..Albümün bütün bu yoğun hazırlık evresinin ardından şarkılarınızın sevildiğini,dinlendiğini görmek size neler hissettiriyor?

Tabi ki en güzel şey, yaptığının karşılık bulması. Başkalarında da tınlaması. Onlara da bir şey demesi, hepimizi kesişim kümesinde birleştirmesi. Cihangir’den geçerken bir gün, ikinci kattaki uçuşan tül perdeden ‘evlenmek gerek’ şarkısı geliyordu. Tarifi zor bir hisse kapıldım. Sanki tanımadığım herkesi artık tanıyormuşum gibi.

‘’ SAMİMİYET ; ÇABALANSA DA OLMAZLARDAN…’’

Nil Karaibrahimgil denilince akla ilk gelenlerden birisi ‘samimiyet’’..Dinleyenlerin bu yapaylık ve doğallık ayrımını nasıl yapabildiklerini düşünüyorsunuz?

Herkesin içinde kimin ne kadar samimi olduğunu anlayan iç güdüsel bir ölçer var. Böyle şeyler herkes tarafından hissedilen tuhaf bilinmezler. Samimi bulunuyorsam ne mutlu. Çabalansa da olmazlardan çünkü o…

‘’AKLIMA GELEN ŞEYLERİ YONTMADAN,İNCELTMEDEN OLDUĞU GİBİ TUTUYORUM’’

Çoğu söz yazarı ve besteci müziğin de bir matematiği olduğunu ve bu matematik doğrultusunda şarkı yaptıklarını söylerler..Bazı söz yazarları ve besteciler de bunun tam aksine doğal akış içinde yaratım olayının gerçekleştiğini ifade ediyor..Peki siz ,sizin şarkılarınız nasıl bir üretim sürecinden geçiyor?

Ben dünyanın en kaba saba ve çiğ şarkı yazarlarındanım herhalde. Şarkılar aklıma söz ve müzik olarak aynı anda geliyor ve bu anladığım kadarıyla çok görülmeyen bir şey. Ben de bu, tamamı bana ait olmayan duruma kendimi tamamıyla teslim ediyorum. O sırada aklıma gelen şeyleri yontmadan, inceltmeden olduğu gibi tutuyorum. Öbürü saygısızlık,korkaklık ve hesap gibi geliyor. Madem aklıma bu geldi, kulağıma bu fısıldandı ben de aynen söylerim gibi. Tabi kendimi mistifiye etmeye çalışmıyorum. Gerçekten olanlar bu.

‘’SÖYLEDİĞİMİ BOYAMAK DA İSTİYORUM’’

Görsellik işinizin önemli bir kısmını oluşturuyor şüphesiz..Siz de albümlerinizi bir konsept dahilinde planlıyor ve kartonet çalışmasından,görsellere kadar bu konsepte uygun hareket ediyorsunuz..Size göre görsellik veya imaj çalışmaları hangi noktalarda gerekli ve nasıl bir önem taşıyor?

Bence çok önemli. Duyduğunuz bir şeyi nasıl gördüğünüz bütünlük açısından önemli. Eğer şarkılarımla tezat giyinir ve ya da onları uygunsuz bir pakete koyarsam, güçsüzleşirler. Ben söylediğimi boyamak da istiyorum bir manada.

‘’BİR GÜN BABAMIN ŞARKILARINI DA YORUMLAMAK İSTİYORUM’’

En önemli özelliğiniz albümlerinizde sadece kendi eserlerinize yer vermeniz..Bir hikayenin parçaları gibi,sizi bu şekilde tanıyoruz..Peki,farklı isimlerin parçalarını albümlerinizde yorumlamak gibi bir düşünceniz var mı?

Yoktu ama artık var. Mesela Teoman’ın ‘’İstanbul’da Sonbahar’’ını söylemeyi çok sevdim. İnsana sesin söyleneni değiştirebileceğini ve seninle başka bir hal alabileceğini gösteriyor. Bir gün babamın şarkılarını da yorumlamak istiyorum.

Bu albümün diğer albümlere göre çok daha ‘’duygusal’’ olduğunu ifade etmişsiniz ki albümü dinleyenler de katılacaktır bu görüşe..Bunun sebebi nedir?Nasıl bir değişim bu farklılığı beraberinde getirdi sizce?

Yolculuğumun benim daha olgun ve duygulara akıldan daha fazla prim veren bir yerinden geçiyorum. Çıkan seslerin bunun izini taşıması çok doğal. Aslında benim bu yorumu yapmamam gerekir ama hep soruyorlar. Böyle bir sıfatlandırmayı dinleyenin yapması en doğrusu.

‘’YALNIZ KALPLER DE ATAR’’ ŞARKISINI SİMPSONS’I İZLERKEN YAZDIM…

Albüm teşekkür yazısını okuyanlar Simpson Ailesi’ne de teşekkürünüzü okumuştur: ) Neydi Simpson’a teşekkür etme sebebiniz: ) ?

'Yalnız Kalpler De Atarlar’ şarkısını Simpsons’ın ‘Bart The Lover’ bölümünü dinlerken yazdım. Oradaki öğretmen beni ağlatmıştı.Gazeteye ilan veriyordu birini bulmak için..

Reklam projelerinde hem jingle çalışmalarınızla hem de yüzünüzle uzun süredir yer alıyorsunuz..Ve bu açıdan da ciddi başarılara imza attınız..Peki televizyon dizisinde oyunculuk yapmayı düşünüyor musunuz?

Diziye vaktim yok.Sinema da ancak içime çok sinen bir şey olduğunda olabilir.Çünkü sinema çok ciddi bir sınav. Çok yoruldum ben sette hemen stüdyoya ve seslere sözlere geri dönmek istedim.

Oldukça interaktif ve iyi tasarlanmış bir internet siteniz var. Dinleyenlerinizle ordan birebir yazışma imkanı bulabiliyor musunuz?

Yeni başladı birebir yazışma. Artık yazışacağız…

Geçtiğimiz günlerde , Boğaziçi Hayvanat Bahçesi’nin yeni konuklarından 3 aylık bir erkek pumayı evlat edindiniz..Bu fikir nasıl oluştu?Nasıl bir deneyim ve heyecandı sizin için?

Beni arayıp, nesli tükenmekte olan bir puma yavrusunu evlat edinmek ister miyim diye sordular. Ben de hayır diyemedim. Buna hayır denmez diye düşündüm. Hayvanlar da bizim kadar değerli ve bu dünyaya bizim kadar sahip.

Hayatı çok planlı programlı yaşayan biri misinizdir?Yoksa tamamen akışına bırakıp,olduğu gibi yaşayanlardan mısınız?

Ne yazık ki b şıkkı : ))))

Röportaj:Ahmet ERTEN/Hayat Müzik/2009
Hayat Müzik Platformu'nda yayınlanan haberlerin ve röportajların izin alınmaksızın ve kaynak gösterilmeksizin yayınlanması yasaktır! Aksi takdirde yasal işlem başlatılacaktır.
Bedava Müzik Alanı
Bu Haberi Facebook'ta Paylaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder