Yazmayalı epey olmuş ve ben galiba yazı, yazıdan ziyade okumakla geçirmişim. 'Projeden projeye koşturuyordum ya da feci hareketli bir yaz geçirdim' gibi yalanlar söyleyemeyeceğim. Aslında ben bu yaz çok şey ve hiç bir şey yaptım.. Mesela festival festival, konser konser koşturmadım. Hiç bir albüm tanıtımına ya da basın toplantısı-gösterimi-dinletisine dahil olmadım. Herhangi birinin yaptığı albümü alıp kıçımı kaldırıp ta dinlemedim. Kısmen aylak bir yaz geçirdim diyebilirim. Bir tv projesi var tüm yaz üstünde çalıştığımız onu da anlatacağım daha sonra. Dolayısıyla da yazacak bir şeyler birikmedi. Duyduğum şarkılar oldu arada ve bir dinleyişte aşık olduklarım. Sertab'ın bu böyle'si, Akın'ın adrenalin'i, Işın'ın 'bilmece'si ve Göksel'in 'senden başka'sı, duyduğumda sonuna kadar onlarla kaldığım şarkılar oldu. Sevdim onları. ‘Sertab gibi’ albümündeki şarkılardan sonra en dinlenesi şarkı olmuş ‘Bu böyle’. Akın deseniz, 90lı yıllardan kredisi var bende, sağlam şarkılar yapmıştı o dönem. Işın Karaca çocuk şarkısı da söylese dinlerim, o ne ses be kardeşim! Göksel’in afacan şarkıları da her zaman ilgimi çekmiştir zaten. Bu eski şarkıları çok yakıştırdım o’na.
Bu yaz sevdiğim ve kendim için yaptığım en iyi şeylerden biri de, Nükhet Duru - Timur Selçuk konserine gitmekti. Düşünsenize; ikisi bir arada, direk bal kaymak etkisi. Bembeyaz kostümüyle bir kuğu edasında süzüldü sevgili Nükhet Duru gözlerimizin önünde ve dayanılmaz cazibesinin etkisinde sanıyorum tüm açık hava kaldık. Bu iş için yaratılmış besbelli, profesyonel şarkıcı. Sahne üzerinde doğmuş gibi, oraya ait. Kah Timur Selçuk şarkıları, kah Nükhet Duru şarkıları kendimizden geçtik valla o gece. Destina’yı iki kere söyledi Nükhet Duru ve ikisinde de burun direği sızlaması geçirdim, fenaydı. Üstüne bir de Timur Selçuk ‘beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın’ demesin mi? Bir Münir Nurettin Selçuk eseri efendim, fevkaladenin fevkinde beni duvardan duvara vuran bir eser. Timur Selçuk ‘babamın şarkıları’ albümünü yaptığında koşarak almıştım ve o albümü üst üste kaç kere dinlediğimi hatırlamıyorum bile, o derece kıymetliydi benim için. Ki bana sorarsanız sağlığa fena halde zararlı bir şarkıdır;
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı
Beni bensiz bıraktın, beni sensiz bıraktın.
İçimi sızlatır ve ağlamama sebep olan nadir şarkılardan biridir efenim. ‘Vay be vakti zamanında insanlar kendini ne de güzel ifade ediyormuş, o zamanlar ego neyin yok muymuş’ dedirtir insana ve bu açıdan faydalı bir eserdir de.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı
Beni bensiz bıraktın, beni sensiz bıraktın.
İçimi sızlatır ve ağlamama sebep olan nadir şarkılardan biridir efenim. ‘Vay be vakti zamanında insanlar kendini ne de güzel ifade ediyormuş, o zamanlar ego neyin yok muymuş’ dedirtir insana ve bu açıdan faydalı bir eserdir de.
Koca yaz tek bir konser yetti bana anlayacağınız. Bu yıl bir kere daha birlikte şarkı söyleyecekler zannediyorum, kaçırmayın derim.
Bu arada Nükhet Duru’nun yeni albümü geldi geliyor. Konserde yeni albümden bir şarkı da söyledi, ‘Beni sil, beni geç’..
Bir de ‘Hayat’ şarkısı var ki, onu konserde değil ama telefonda Nükhet Duru’nun çıplak sesinden dinleyen biri olarak, şarkı ve albüm hakkında, sizlerin de eline geçtikten sonra yazma hakkımı kullanacağım.
Sevgiyle
Müge Barutçu/Hayat Müzik/2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder